31 Aralık 2007 Pazartesi
Dünyada bilardo
Gecmisini tarihce bolumunde inceledigimiz bilardo sporu, gunumuzde buyuk insan kutlelerinin ilgi odagý olmus, nazik bir salon sporu huviyetine kavusmustur. UMB (Dunya Bilardo Birligi) uc toplu deliksiz bilardoyu, WPBA (Dunya Pool Birligi) ise cok toplu delikli (Pool) bilardo disiplinlerini, organize etmeye çalismaktadir. IBSF (Uluslararasi Snooker bilardo Konfederasyonu) ise Snooker bilardonun organizesini yapmaktadir. Bu uc kurulusun birlesmesi ile kurulan WCSB ise bilardo sporunu olimpiyatlara tasimaya calismaktadir. Zira IOC (Uluslararasi Olipiyat Komitesi) bilardo ile ugrasan konfederasyonlarin tek bir cati altinda toplanmasini sart kosmustur. BWA (Dunya Bilardo Dernekleri Birligi) ise profesyonel bir yaklasimla ve sadece 3 bant disiplini ile ilgilenmektedir. Amator ve profesyonel kuruluslar arasinda yasanan hakimiyet ve cikar savasi, su anda Dunya bilardosunun en onemli problemi. Bu savas yeni federe olan ulkemiz bilardosunuda yakindan ilgilendirmektedir. 3 toplu bilardo da, Dunya bilardosunda onde gelen ulkelerin basýnda Almanya, Hollanda, Fransa, Ýsvec, Belcika, Ispanya gibi ulkeler gelmektedir. Kulupler arasi deplasmani bilardo liginin bulundugu bu ulkelerde, bayanlarda yogun olarak bilardo oynanmaktadir. 3 topla bircok disiplin olmasina karsin 3 bant disiplini su anda en populer duruma gelmistir. 3 topu temel disiplini olan Karambol ise yavas yavas olmekte. Su anda bu disiplinde Avrupa ve Dunya sampiyonasý sadece juniorler seviyesinde yapilmaktadir. Televizyonlarin ve sponsorlerin ilgisizligi yuzunden ragbet gormeyen Karambol tarihe karismak uzere. Cok popüler oldugunu soyledigimiz 3 bant disiplini ise cazibesini henuz tam olarak cözümlenemeyisinden almaktadir. Cok zor ve zevkli olan bu disiplinde, ulkemizde super sporcusu Semih SAYGINER ile, Dunya'da soz sahibidir. Halen profesyonel siralamada, Dunya'nin en iyisi olarak kabul edilen Ýsvec'li Thorbjorn BLOMDAHL`in, sampiyonumuza karsý son bir senede sadece bir galibiyeti, buna karsi ise tam 5 maglubiyeti bulunmaktadir. Belcika'li buyuk usta Raymond CEULEMANS'in yasinin bir hayli ilerlemis olmasina ragmen hala zirveyi zorlamasi ise gercekten takdire sayan. Fransa, ücbantta Bitalis ile sesini duyururken, Ýtalya, Marko Zanetti, Hollanda Djck JASPERS, Japonya Kobayashi, Comari, Avusturya, Pills, Danimarka CARLSEN ile zirveyi zorlamaktadir. Istaka: 18.yy sonlarına kadar bilardo golf sopalarına benzer bir tarafı geniş "çoban sopaları" ile oynanıyordu.Daha sonra insanoğlu ince uçlu ıstakalarla spot vuruşu yapmayı öğrendi.1777 tarihi bu nedenle ıstakanın bulunuş tarihi olarak bilinir. Tebeşir: Istakanın topa vurarken çıtlaması olayının önüne geçilememişti. 1818 yılında bir bilardo ustası olan İngiliz John Carr,hap kutularının içini bildiğimiz yumuşak tebeşirle doldurup satmaya başladı. Kösele-Uç: Bir Fransız olan Monsieur Mingaud siyasi bir suçtan dolayı hapse girdiğinde bilardo oynamasına izin veriliyordu. Istakanın ucundaki bir arızayı gidermeye çalışırken ayakkabısının köselesini kullanmış ve bu uğraş ilk kösele ucun icadına yol açmıştır.Topa faso ve kleps(çektirme)hareketinin verilebilmesini sağlayan bu icadın tarihi ise 1825 olarak kabul edilmektedir. Bilardo açik alanda oynanan bir oyun olarak 14. yy'da ortaya çıktı. Çeşitli kaynaklara göre ilk bilardo masası 1470'te görüldü. Oyunun yaygınlaşması ise Louis 14'un saltanat döneminde gerçekleşti. Oyun halk arasında da sıkça oynanmaya başladı ve bilardo üzerine ilk kitaplar 17.yy'da İngiltere ve Fransa'da yazıldı. Oyunda kullanılan sopaların ucu kıvrıktı ve "bilardo" diye adlandırılıyordu. Eskiden ıstakalar ince değildi ve kalın uç yüzeyleri topları ıskalamamayı sağlıyordu. Oyunda ıstaka dışında "mace" adı verilen ve hokey sopasına benzeyen yardımcı aracılar da kullanılıyordu, fakat banta yakın toplarda vuruşu zorlaştırdığından bunların kullanımından vazgeçildi. Istakalarda en büyük gelişme, 1818'de koşeli uç ve tebeşir kullanımının başlamasıyla gerçekleşti. Iki parçalı ıstakalar ise ilk kez 1829'da üretildi. 1834'te arduvaz, 1845'te kauçuk bantlar bilardo masasına uygulandı ve daha sonra merkezi ağırlık merkezi ile coğu zaman farklı olan fildişi topların yerine sentetik toplar kullanılmaya başlandı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder